Nöbetçi Eczaneler
Biz, Ulus olarak hem ülke hem de dünya barışının yanında olduk.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Büyük Önder ATATÜRK’ün, tarihe geçen anlamlı sözüyle konuya girmek istiyorum.
“YURTTA SULH CİHANDA SULH”
Suriye’de bir insanlık dramı yaşanıyor.
Canlılar kıtır kıtır kesiliyor, kurşunlanıyor, kadınlar, kızlar, vahşeti yapanlara peşkeş çekiliyor.
Çocuklar ihtiyarlar katlediliyor.
Yaşayanlar göçe zorlanıyor.
Zulümden, barbarlıktan kaçanlar öbek öbek Türkiye’ye geliyor.
Ve Türkiye bu insanlara kapılarını günlerdir açıyor, bir sıcak çorba, su ve ekmek veriyor. Korumaya alıyor.
Suriye kan ağlıyor.
O insanların yaşamak için canlarını dişlerine takarak nasıl kaçtıklarını TV den izliyoruz.
Can bu.
Başa gelmeyince bu vahşet anlaşılmaz.
İnsan olarak bu duruma seyirci kalmak, “komşu aç iken bizlerin tok yatması” düşünülemez.
Ülkemizin bu insanlara, insanlık yapması, yardım etmesi bazılarımızı rahatsız ediyor, “Ya bunları bakmak zorunda mıyız” yorumları yansıyor.
Bizimde istiklal savaşımızda, Anadolu 7 düvel düşman tarafından işgal edilince, milletimize buralardan yardım geldi, Afganistanlı kardeşlerimiz, eşlerinin boyunlarındaki altın ve kıymetli eşyalarını Türk insanlarının yardımlarına gönderdiler.
Bizimle savaşmak için kandırılan Müslüman ülkelerin gençleri, cephede, Türk siperlerinden sabaha karşı ezan sesi duyduklarında, “Türkler Müslüman değil denilerek bizleri kandırdılar, bu ezan sesi Türk tarafından nasıl gelir” dediler ve sorduklarında Müslüman Türk askerlerinden olumlu yanıt aldıklarında, düşman tarafından ayrılıp, Türk tarafına cephelerine geçerek, düşmana karşı savaşmadılar mı?
Ey! Sevgili kardeşim, geçmişteki tarihi bir okuyun, neydik nerelere geldik bu vatan nasıl kurtuldu ve kimler o zaman bizimleydi?
Suriye kan ağlıyor.
İnsanların, barış yaygaracılarının yaşadığı, Batı bu olayı seyrediyor.
Bir grup heyetle göçmen kamplarını denetleyen Avrupa Konseyi parlamenter Meclis başkanı Anne Brasseur açıklamasında, “ Türkiye’nin Suriye ve ıraktan gelen yaklaşık 2 milyon mülteciye gösterdiği cömertlik, başka Avrupa ülkelerini utanç içinde bırakmıştır”
Bu sözleri yazdıklarımı doğruluyor değil mi?
Orada, bir insanlık dramı yaşanıyor.
IŞID((DAEŞ), PYD, ESED ve diğer devletlerin bombardımanlarından kaçan Suriyeliler, tek çare Türkiye’ye kaçıyor ve” bizi kurtarın Allah aşkına” diyor.
Bu insanlar, yaşlı, kadın, genç çocuk ve hastalar.
“Seyret, Batı seyret, siz Müslümanlara el uzatmazsınız ama biz sizin başınıza bunlar gelse, duyarsız kalmayız, mutlaka yardım ederiz.” Nazi zulmünden kaçan fırınlara atılarak yakılan Yahudilere Türkiye yardım etmedi mi?
Yazıklar olsun sizin duyarsız insanlığınıza!
YORUMLAR